Bitkisel Ürünlerde Güvenilirlik Sarmalı..
Bitkisel Ürünlerde Karşılaşılabilecek Riskler:
Bitkilerin, bitkisel
ilaçların ya da bitkisel ürünlerin kullanımına ve faydalı etkilerine geçmeden
önce karşılaşılabilecek risklere ve sorunlara değinmemizin iyi olacağını
düşündüm.
Bir bitkisel ürünün
tedavide kullanılabilmesi için mutlaka kalite, etkinlik ve güvenilirlik
kriterlerini sağlaması ayrıca standardize bitkisel ürün olması önemlidir.
İstenmeyen etkiler bu ürünlerin kullanımında dikkatli olunması ile önlenebilir.
Özellikle hamilelikte, herhangi bir ilaç tedavisi sürecinde, kronik
hastalıklarda, ameliyat öncesi ya da sonrasında, atopi durumlarında bu tip
ürünlerden kaçınılması riskleri azaltacaktır.
Genellikle güvenilir
olarak bilinen bir bitki ile ölüm vakaları çok nadir gözlenir. Güvenilir olduğu
düşünülen tıbbi bitkilerde rastlanan ciddi tehlikeler genellikle katıştırma,
bitki-bitki, bitki – ilaç etkileşimleri, kontaminasyonlar, uygun olmayan dozlar
gibi aslında önlenebilecek etkilerden kaynaklanmaktadır.
Bitkisel ürünler kullanılırken risk ve güvenilirlik
dengesi çok iyi gözetilmeli, bitkisel ürünün %100 güvenli ya da %100 zararsız
olduğu önyargılarından kurtulunmalıdır.
Bugün piyasada
dolaşan bitkisel ürünlerde en sık karşılaşılan sorun olan “katıştırma” ya değineceğim.
Katıştırma
Katıştırma tıbbi bitkisel ürünlerin başka bir bitki ile
ya da sentetik bir etkin madde ile içinde olduğu belirtilmeden karıştırılması
anlamına gelir. Katıştırma bir tıbbi bitkisel ürünün etkisinin kendisinden
beklenenden farklı şekilde gözlenmesi ile ortaya çıkar.
Sporcularda !!
Katıştırma özellikle
sporcular için farklı bir önem taşımaktadır. Zaman zaman piyasada satılan bazı
enerji içecekleri, sporcu gıdaları ya da farklı karışımların içinde özellikle
müsabakalarda atletlerin kullanmaması gereken, doping olarak kabul edilen pek
çok sentetik etken maddenin bulunduğu gözlenmiştir.
Örneğin 2001-2002
yıllarında sporcuların kullandığı 13 farklı ülkeden 634 gıda desteğinde yapılan
çalışmada bu ürünlerin anabolik-androjenik steroitler ile kontamine olduğu
gösterilmiştir. Metandienon, stanozolon, boldenon gibi klasik anabolik
steroitler yüksek oranlarda tespit edilmiş, ve bu maddeler hiçbir şekilde
ürünlerin etiketlerinde belirtilmemiştir. Benzer şekilde 2005 yılında yapılan
bir çalışmada vitamin C, multivitamin ve magnezyum tabletlerinde stanozolol ve
metandienon saptanmıştır.
Obezitede !!
Modern toplumlarda
obezite en büyük sağlık sorunlarından biridir. Bu nedenle zayıflama
preparatları özellikle öne çıkmaktadır. Son yıllarda reçeteli satılan sibutramin,
efedrin ve kafein gibi maddeler ile katıştırmaya sıklıkla rastlanmaktadır.
Özellikle %100 doğal olarak lanse edilen Çin zayıflama kapsülleri ve zayıflama
çaylarında üç üründen birinde anorektik sibutramine rastlanmıştır.
Sibutramin
katıştırılmış preparatları kullanan kişilerde hipertansiyon, taşikardi ve kalp
krizi gibi çok ciddi yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca santral sinir
sistemini de etkileyerek baş ağrısı, parestezi ve hissizlik gibi belirtiler de
meydana gelmektedir.
Özellikle 2009
yılında hem dünyada hem ülkemizde LiDa adı verilen bir bitkisel üründen
kaynaklanan ölümle sonuçlanan vakalar meydana gelmiştir. Bu ürünün bazı
partilerinde sibutramin, bazılarında ise dezoksimetilsibutramine rastlanmıştır.
Bunun üzerine bu ürün üzerinde kontroller artırılmış ve katıştırma olan ürünler
toplatılmıştır.
Benzer şekilde
tanıtımı yapılan bir diğer ürün ise altın çilektir (Phsalis alkekengi). Bu bitki üzerinde yapılan çalışmalara bakıldığı
zaman in vitro immünomodulatör aktivitesi, antibakteriyel etkisi gösterilmiş
ayrıca yüksek C vitamini içeriği rapor edilmiştir. Ancak kilo kaybına sebep
olduğuna dair herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Ülkemizde bir dönem
zayıflatıcı olarak gündeme oturmuş ancak daha sonra bu reklamların önüne
geçebilmek için dönemin Tarım Bakanlığı tarafından takviye edici gıda olarak
üretim izninin düzenlenmediği, sadece meyve olarak tüketim izni verildiği
açıklanmıştır. 2011 yılında zayıflatıcı
amaçlı altın çilek ürünü kullanan bir kişi Bartın’da hayatını kaybetmiştir. Yapılan
çalışmalar bazı altın çilek ürünlerinin içinde sibutramin etkin maddesinin
katıştırıldığını gösterilmiştir.
Bu amaçla yine
kırmızı biber hapları da bir dönem hem Türkiye’nin hem dünyanın gündemine
oturmuştur. Acı kırmızı biber üzerinde deney hayvanlarında yapılan çalışmalar
iştahı baskıladığını ve enerji sarfiyatını artırdığını göstermiştir. Ancak
üzerinde klinik çalışmaya rastlanmamıştır. Piyasada gıda takviyesi olarak
satılan biber haplarında sibutramin, kapsaisin ve efedrin gibi maddelerin katıştırıldığı
tespit edilmiştir. Biber hapları ile
de yine Türkiye’nin değişik bölgelerinde ölüm vakalarına rastlanmıştır.
Afrodizyak ürünlerde !!
Benzer şekilde en
sık rastlanan katıştırmalardan bir tanesi de cinsel gücü artırdığı şeklinde
tanıtımı yapılan ürünlerde fosfodiesteraz-5 inhibitörlerinin bulunmasıdır.
Sildenafil sitrat (Viagra, Pfizer) ve tadafil (Cialis, Elli Lilly) bu etken
maddelerin başında gelir ve ciddi yan etkileri nedeni ile reçeteli satılması
gereken etkin maddelerdir. Hindistan’da cinsel gücü artırması için kullanılan
35 bitkisel ürün üzerinde yapılan çalışmada 8 ürünün sildenafil ile ve 2 ürünün
de tadalafil ile katıştırıldığı tespit edilmiştir. Ve bu etkin maddelerin ayrıca
terapötik dozlarda katıştırıldığı da bulunmuştur. Benzer şekilde ülkemizde de
her yıl piyasa bulunan bu tip ürünler araştırılmakta ve sonuçlar kamuoyuna
duyurulmaktadır. Aşağıda 2012-2014 yılları arasında Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından açıklanan bazı hileli ürünlere örnekler verilmiştir.
Epimedyumlu bitkisel karışımlı
macun: sildenafil
Epimedyumlu bitkisel macun:
tadafil
Tribuluslu bitkisel karışımlı
macun: sildenafil
Ginsengli bitkisel karışım:
sildenafil
Ballı ve bitkisel karışım: hidroksithlohomo
sildenafil
Power form bitkisel karışım
tablet : sibutramin
Mersin bitkisel karışımlı toz:
sibutramin
Enerji içeceği:
19-O-homosildenafil, dimetilhomosildenafil
Görüldüğü gibi bitkisel ürünler faydalı etkilerinin yanı sıra ciddi
istenmeyen etkilere de sebep olabilirler. Bu sebeple ürünlerin seçiminde
mutlaka standardize ve ruhsatlı ürünlerin tercih edilmesi önemlidir. Yurt
dışından ithal edilen ya da Türkiye’de uygun şartlarda üretilmeyen, Sağlık
Bakanlığı’ndan ruhsatı olmayan ürünlerin kullanımından kaçınılmalı, medyada
abartılı şekilde reklamı yapılan ürünlere itibar edilmemeli, kullandıkları ve
kullanmakta oldukları ürünler ile ilgili olarak hekimlerini ve eczacılarını
bilgilendirmeleri büyük önem taşımaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder