Kayıtlar

Kasım, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Omega 3 ve Omega 6 Yağ Asitlerinin Önemi

Resim
Yağ asitleri ile ilgili bir önceki yazım eksik kalmıştı.  Omega  yağ asitlerini bugün biraz daha açmak istiyorum.. Vücudun üretemediği ve mutlaka besinler yoluyla alınması gereken yağ asitlerine esansiyel yağ asitleri (EYA) denir. Esansiyel yağ asitleri insan ve diğer memeliler için mutlak gerekli olup çoklu doymamış yağ asitleridir ve vücutta omega-3 (ω-3) ve omega 6 (ω-6) olmak üzere iki tipi bulunur. ω-9 serisinden olan oleik asit ve ω-7 serisinden kaynaklanan palmitoleik asit organizmada yaygın şekilde kullanılan ancak esansiyel olmayan yağ asitleridir. ω-3 ve ω-6 yağ asitleri vücutta birbirlerine dönüştürülemezler.  Aşağıdaki yazımda bu maddelerin özellikle kısaltmalarını da kullandım. Çünkü hem ürünlerin üzerinde hem de bu konu ile ilgili yazılarda zaman zaman kısaltma olarak belirtiliyorlar. Dolayısıyla burada hem kısaltmalarını hem açık isimlerini yazmayı tercih ettim.  Omega-3  (ω-3)  yağ asitleri Başlıca önemli omega-3 yağ asitleri arasında α-linolenik asit (ALA) eikosa

Lavanta ve güzellik, sağlık, huzur, şıklık, sanat ....

Resim
Lavanta en sevdiğim çiçeklerden biri. O eflatun görüntüsüne hayran olmamak elde değil. Pek çok sanatçı eserlerinde bu güzelliği kullanmış ve harika eserler ortaya çıkmış. Peki neden bu kadar seviyoruz sadece görüntüsü yüzünden mi ? Elbette değil. Harika kokusu, tıbbi etkileri, kozmetik amaçlı ya da parfümeride kullanımı lavantayı bu özellikleri ile öne çıkarmış  ve kullanım alanlarını çok genişletmiştir. Bir de lavanta tarlaları.. Bir gün mutlaka görmek istiyorum..  Lavanta yağı lavanta çiçeklerinden ( Lavandula angustifolia ) buhar distilasyonuyla elde edilmektedir. Ana bileşeni Linalil asetat ve linaloldur.  Geleneksel olarak sakineştirici,  antibakteriyel, antifungal, karminatif, sedatif, antidepresan olarak kullanılmaktadır.  Lavanta yağı ile yapılan klinik çalışmalarda çok güzel sonuçlar alınmış. Bu çalışmalardan birkaç tanesini örnek olarak vermek istiyorum.  1. 40 sağlıklı gönüllü üzerinde yapılan bir çalışmada aromaterapötik olarak lavanta yağı uygulaması ile kişilerin

Omega Yağ Asitlerini Biliyor muyuz ?

Resim
En basit olarak yağlar, tuğladan yapılmış bir duvara, her bir tuğla da yağ asitlerine benzetilebilir. Dolayısıyla yağ asitlerinin birleşmesi ile de tıpkı duvarlarda olduğu gibi yağlar meydana gelir. Tüm yağ asitleri birbirine bağlanmış toplamı çift sayıda olan karbon atomu içerirler. Bu karbonların arasında sadece tekli bağ olması durumunda doymuş yağlar meydana gelir ki en güzel örneği tereyağıdır. Tereyağından farklı olarak çift bağ içeren yağlar ise doymamış yağlardır ki Omega 3, 6 ve 9 yağ asitleri bu doymamış yağları oluşturur.   Omega yağ asitlerinin önemi ilk defa Gröndland Eskimoları üzerine yapılan çalışmalarda fark edilmiştir. Geleneksel gıdalar yüksek oranda yağ içermesine rağmen Eskimoların kalp ve romatizmal hastalıklar, astım ve endüstriyel ülkelerde sık görülen pek çok hastalığa karşı dirençli oldukları gözlenmiştir. Bunun nedeninin doymamış yağlar içeren balık etleri ve deniz memelilerinin yağlarını yaygın olarak tüketmeleri olduğu ileri sürülmüştür. Bu sebeple gü

İlaç kullanımı ile ilgili birkaç not

Resim
Bugün sizlerle ilaç kullanımında dikkat edilmesi gereken birkaç noktayı paylaşmak istedim. İnsanın mesleği Eczacı olunca ister istemez günlük hayatta tüm sağlıkçılarda olduğu gibi “bu ilacı böyle mi kullanayım? maden suyu ile ilaç içsem olur mu ? az önce süt içmiştim şimdi ilaç alabilir miyim” gibi sorular ile karşılaşıyor. Ben de bu konuda bir kaç notu sizinle paylaşmak istedim. Hep bitkisel ilaçların güvenli ( Önce Güvenlik ) kullanımını anlattık, bugün de ilaç kullanımına bir göz atalım.   İlaçlar ile birlikte gıdaların tüketilmesi farklı mekanizmalar ile ilaçların etkinliğini değiştirebilir. (Bkz. Dip not) Süt ve süt ürünleri gastrik PH yı artırarak enterik kaplı tabletlerin daha erken çözünmesine neden olabilir. Bu da ilaç absorbsiyonunda değişikliklere ve de gastrik iritasyona neden olabilir. Ayrıca süt vb kalsiyumca zengin gıdalar florokinolonlar gibi bazı ilaçlar ile kompleks oluşturabilirler.  İlaçlar su ile birlikte alındıkları zaman hızla emilirler. Bu emilim asidik

19. yy'da domates ve ilacın hikayesi

Resim
Bu sene ilk defa bahçemizin domateslerini yedik. Çapasına, suyuna, gübresine epey bir emek verdikten sonra hormonsuz ve şeker gibi domatesler J .. Şu anda elimde eski bir dostumun hediyesi bir kitap var. Kitaplığı yerleştirirken karşıma çıktı.  Judith Sumner tarafından yazılmış “The History of Medicinal Plants”.  O kitaptan domatesle ilgili okuduğum birkaç notu paylaşmak istedim. Domates Latincesi Licopersicum esculentum .. 19. yy’ın ilk yarısında Şili, Peru ve Ekvador’da biliniyormuş ve bu ülkelerden ilk olarak dünyaya yayılmış. Ancak o zamanlar sadece hayvan yemi olarak kullanılıyormuş. 1835 yılında Dr John Cook Bennet tarafından dispepsi, kolera ve karaciğer hastalıkları için en faydalı bitki olarak tanımlanınca kaderi değişmiş ve Dr Bennet domatesin aktif maddelerinin çok kısa süre içinde ilaç olacağını iddia etmiş. Ve 1817 yılında ilginç şekilde domates ekstresi Dr Archibald Miles tarafından piyasaya sürülmüştür. Çok kısa süre sonra bu ürüne rekabet eden başka bir domat